Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

altına etmek

См. также в других словарях:

  • altına etmek (veya kaçırmak) — 1) yatağına veya donuna işemek 2) mec. çok korkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etmek — nsz, der 1) Bir işi yapmak Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. H. Taner 2) İyi, kötü zarflarıyla birlikte davranmak İyi ettiniz de geldiniz. 3) i Bulmak, erişmek Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. R. H …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aptallık etmek — aptalca davranmak veya aptalca iş görmek Sen bombayı masanın örtüsü altına koyduğuna aptallık etmişsin. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bloke etmek — 1) kullanılmasını önlemek amacıyla el koymak Lübnan hükûmeti Türk emlakini usulen bloke ettiğinden satış muamelesi durdurulmuş. R. H. Karay 2) savaş durumundaki bir ülkenin dış ülkelerle ilişkisini engellemek 3) kapatmak, durdurmak En sıkı ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halı altına süpürmek — çözümlenemeyen sorunların görüşülmesini ertelemek, gözden uzak etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilhak etmek — 1) katmak, bağlamak 2) egemenliği altına almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altını ıslatmak — altına etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • disipline — sf., Fr. discipliné Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak anlamlarında disipline edilmek, sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak anlamlarında disipline etmek, kendi kendine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çiğnemek — i 1) Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor. H. R. Gürpınar 2) Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»